30 Ağustos 2015 Pazar

Pastel Profashion Matte Lipstick: 553 Chocolate


Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba! Bugünkü yazımda uzunca bir süredir neredeyse her gün kullandığım bir ruj olan Pastel Pro Fashion Matte serisinin 553 numaralı rujundan bahsedeceğim. Aslında ben bu ruju alalı ve kullanmaya başlayalı çok uzun zaman oldu hatta bitirdim! (Şu sıralar dibini fırçayla uyguluyorum eheh.) Fakat yazısını yazmaya bir türlü başlayamamıştım. Ürünün fotoğraflarını da gün ışığında değil; yapay ışıkta çekmek durumunda kalmıştım. O yüzden rengini fotoğraflarla çok iyi yansıtamayacak olsam da, elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım.

















Öncelikle şunu söylemeliyim ki Pastel bu serisiyle çok başarılı bir işe imza atmış. Hem uygun fiyatlı, hem renkleri çok güzel hem de çok kalıcı bir seri. Ben nude ya da nude olmasa bile dudağımın renginden bir ton bile daha açık olan renkleri günlük kullanımda dahi sevmiyorum çünkü beni çok soluk gösteriyorlar. Eğer siz de benim gibi günlük bile olsa birazcık koyu renk rujlardan hoşlanıyorsanız 553'ü çok seveceğinizi düşünüyorum. Bu "chocolate" isimli ruj aslında pek de adı gibi çikolata renkli değil. Biraz kahverengilik, biraz kiremit tonları biraz da şeftali tonları içeren bence şahane bir renk. Sürümü oldukça kolay. Mat olmasına rağmen dudakları kurutmuyor, kremsi bir yapıda. Kalıcılığının ise fiyat/performans olarak çok iyi olduğunu düşünüyorum. Bir şeyler yediğimde/içtiğimde bile tamamen çıkmıyor fakat yine de gün içinde tazeleme ihtiyacı duyacağınız bir ürün. Yine de, güzel bir bazla uygulandığında birçok kalıcı ruja muadil olabileceğini düşünüyorum.

Ürünün ambalajı ise benim en çok beğendiğim şeylerinden biri. Mat, siyah, çok şık ve kaliteli bir ambalajı var. Kapağının çantada açılma vs. gibi sorunları yok. Bilmiyorum buna ne kadar önem verirsiniz fakat üzerindeki yazılardan tek bir harf bile silinmedi.


Bu seride toplam sekiz farklı renk var ve şu an kendi sitesindeki fiyatı 14.90 TL. Birçok kozmetik markette, indirim dönemlerinde çok daha uygun fiyata da satın alabilirsiniz. Okuduğunuz için çok teşekkürler, tekrar görüşmek üzere!


13 Aralık 2014 Cumartesi

Diadermine Essential Care: Kuru ve Hassas Ciltler İçin Koruyucu Nemlendirici Bakım Kremi


Herkese merhaba! Bugün gerek makyaj için, gerek cildin esnekliği ve rutin bakımı için, gerek sağlıklı bir görünüm için; kısacası cildin en temel ihtiyacı olan nem için bizimle olan nemlendiricilerimizden birini tanıtmak istedim. İkinci kutusunu kullandığımdan hakkında fazlaca fikir sahibi olduğunu düşündüğüm Diadermine, bu yazımın konusu oldu.

Öncelikle biraz cilt tipimden bahsetmek istiyorum. T bölgesi yanaklarına göre biraz daha yağlı olan bir cildim var fakat böyle olmasına rağmen direkt "karma ciltliyim" diyemiyorum çünkü bu yağlılık tam anlamıyla yağlılık değil. Hatta T bölgesi demem bile yanlış bir ifade oluyor çünkü alnım fazlasıyla kuru. Sadece burun kenarlarımda çok fazla bir yağlanma oluyor, belki birazcık da çene üzeri ile dudak altı arasındaki o incecik çizgimsi kısımda. Cildimin geri kalanı bildiğiniz kuru eheh. Üstelik böyle kuru bir cildim olmasına rağmen çok yoğun ürünler sivilcelenme yapabiliyor. Kuruluğunun yanında bir de hassaslığı mevcut. Cildim en ufak şeyde anında kızarır. Çok beyaz tenli olmamdan dolayı bu kızarıklıklar kendini baya belli ediyor maalesef. (Hele soğuk havalarda!)

Diadermine'in kuru ve hassas ciltler için olan nemlendirici kremi eğer bol bol uygulamazsam yukarıda bahsettiğim kuruluktaki cildimi nemlendirmede çok başarılı değil; fakat iyi yanı, ne kadar bol uygularsam uygulayayım kesinlikle cildimde ağırlık yapmıyor ve ben bu kremin bu özelliğini çok seviyorum. İncecik, hafif mi hafif olması bu kremi makyaj altına uygulamak için çok uygun hale getiriyor. Eğer siz çok yoğun bir nemlendirme arıyorsanız kesinlikle yeterli gelmeyecek bir ürün bu.
Hafifliğinin getirdiği ve benim bu kremi tekrar almamı sağlayan şeylerden biri de, ne kadar bol uygularsam uygulayayım yüzümde tek tük bile sivilcelenme yapmamış olması.
Cilt hassasiyetine ise en ufak bir etkisini görmedim. Ben hassas ciltler için üretilen kremlerden, kızarıklık vb. sorunları hafifletmesini beklerim. Maalesef bu kremin pek bir yatıştırıcı etkisi yok. Sanırım yaz için çok daha uygun bir ürün benim için (soğuk havada hassas cilt daha da hassaslaştığından) fakat ben kışın da kullanıyorum. :/

Yeterince nemlendirmemesine rağmen cildimde herhangi bir yan etkisini görmediğim, hafifliğini sevdiğim ve indirim dönemlerinde fiyatı çok uygun hale geldiği için bu kremi ara ara almaya devam edeceğim. İndirimsiz fiyatı 35-40 TL'ye varabilirken, indirim zamanları 16 TL civarına bulabilirsiniz.

Tekrar görüşmek üzere!

6 Aralık 2014 Cumartesi

Nivea El Kremi: El ve Tırnak Bakımı Deniz İğdesi & E Vitamini


Merhaba! Bir önceki merhabamın ardından, bu sefer bir ürün incelemesi ile merhaba diyorum sizlere. İlk incelememi Nivea ile yapıyor olmak çok güzel benim için çünkü 90lı yıllarda çocuk olanlar bilir; Nivea o mavi kutulu yağlı kremi ile o dönem hafızalara çok yer etmiştir. Bu sebeple, bu marka bana hep çocukluğumu hatırlattığından mıdır bilmem, kendisini seviyorum ve her ürününü denemeye çalışıyorum. Geçtiğimiz aylarda Watsons'da 6 lira civarı bir fiyata görünce bu kremi de kaptım hemen.

Kremi kapmamın en büyük sebebi kokusu idi. Kokusuna bayıldım gerçekten. Klasik Nivea kokusu yok bu kremde, daha farklı ve aslına bakarsanız çok daha hoş bir koku. Kesinlikle ağır değil fakat "yok gibi" de değil. Yine de hassasiyeti olanları rahatsız edeceğini düşünmüyorum.

Nemlendirmesine gelince maalesef bu ürün bu konuda sınıfta kaldı benim için. İlk sürüşte hafif bir kremmiş ve hemen emilecekmiş gibi geliyor fakat ellerime yedirdikçe yapış yapış bir his bırakıyor fakat yağlı bir his değil bu; sadece yapış yapış. Sürdükten bir süre sonra da hiç sürmemişim gibi oluyor, herhangi bir nemlilik hissetmiyorum. Hatta ilk sürüşte bile nemli bir his bıraktığını söyleyemem pek. O çok beğendiğim kokusuna rağmen tekrar almayacağım.

İçeriğe dikkat edenler için: Ürün paraben içeriyor.


Bir "ilk gönderi" klasiği olarak: Herkese kucak dolusu merhaba!

Çok çok ufak, hatta belki önemsiz gördüğümüz ihtiyaçlarımızı bile edinmeden önce "dur bakayım" deyip internette araştırmalara giriştiğimiz yirmi birinci yüz yılın bu devresinde, şu an bu yazıyı okuyan sizler gibi ben de harıl harıl blog gezerken; neden sayfalar dolusu bilgiye benim de katkım olmasın diyerek okurluğumun yanına yazarlığımı da ekleme kararı aldım ve Yap Bi' Makyaj mottosu ile aranıza katıldım. Blog'uma şu an bu giriş yazısını yazarken yazdıklarımı silip silip tekrar yazdığımı, üç-beş cümleyi doğru düzgün bir araya getiremiyor gibi hissettiğimi söyleyip ne kadar heyecanlı olduğumu sizlere belirtmek isterim eheh.

Adından da anlaşılacağı üzere bir kozmetik blog'u ile buradayım. Yazma kararı almadan önce kozmetik ile ilgili birçok blogger, vlogger, forum ve hatta ürünlerin kendi sayfalarında yorumlar olduğunu düşünüp acaba hiç başlamasam mı diye geçirdim aklımdan. Aynı ürünler hakkında sayfalarca yazı/yorum bulunuyor, benim ne gibi bir katkım olabilir sorusu beni yazmaktan uzak tuttu hep. Sonra, neden benim gibi insanlar da olmasın diye düşündüm. Ben tek bir ürün hakkında yüzlerce şey okuyabilen biriyim çünkü her yorumda, her yazıda ürünle ilgili bambaşka şeylere rastlayabiliyorum. Şimdi de, belki başka birilerini yeni fikirlerle, yeni yorumlarla buluşturabilirim umudu ile yazmaya başladım.

Bol eğlenceli, bol keyifli, bol bilgili geçmesi dileğiyle lafı daha fazla uzatmadan (çünkü bu merhaba'yı sayfalarca uzatabilirim eheh) herkese iyi okumalar diliyorum! Lütfen sizler de yorumlarınızı, görüş ve önerilerinizi eksik etmeyin. Kendinize çok iyi bakın!